Immagini
ContribuisciRecensioni
Contribuisci feedbackSwissotel The Bosphorus, hizmet konusunda İstanbul'daki sayılı otellerden biri, ben çok seviyorum. Sabrosa da otelin ana restaurantı. Kahvaltı ve brunch'ını denedim. Açık büfe hem göz, hem karın doyuruyor. Malzeme kalitesi zaten tartışılmaz. Brunch için beklentimi karşılamayan tek şey sushi büfesi oldu, çok zayıftı gerçekten. Ama tatlı büfesi, ah o tatlı büfesi, nasıl güzeldi.
Swiss otel’in 7.katında yer alan Sabrossa’dan çok memnun ayrıldım. Mekanın içi manzara görmüyor, fakat çok şık dizayn edildiği için bu açık kapatılmış. Özel odası mevcut, özel oda kutlama veya şirket yemekleri için iyi düşünülmüş. <br/>Akşam yemeği açık büfe şeklinde servis ediliyor, çeşit diğer açık büfelere oranla az olsa da lezzet bakımından çok iddialılar. <br/>Her ne yediysem çok lezzetliydi ve özenle hazırlanmıştı. Favorilerim: muhammara, patlıcan yoğurtlu, kuzu kol, mini patates pizza ve kabak tatlısı.
Swissotel’de boğaz manzaralı mükemmel bir yemek yemek istiyorsanız hemen denemenizi öneriyorum
Seminer, toplantı sonrası gittiyseniz yemekler self servis olarak alınır. İçecekler masaya servis edilir. Çeşitler yeterli seviyede Çorba, pilav, penne makarna, somon ızgara, karnabahar, tavuk, köfte, biftek... Ekstra mezeleri de leziz somon füme, çerkez tavuğu, antalya piyazı, girit ezme, kuru patlıcan dolması, haydari, muhammara ... Tatlı çeşitleri olarak 5 çeşit baklava, sütlü tatlılar, kabak tatlısı, kurabiyeler vb mevcut. Aynı şekilde meyve çeşitleri ve salata da alabiilyorsunuz. İçecekler isteğiniz doğrultusunda şişede de olabiliyor. Ambiyans güzel ve servis kaliteli.
@swissotelthebosphorus içinde yer alan Sabrosa Restaurant'ın iftar yemeğine @zomatotr ın geçen hafta düzenlediği Ramazanın gurmesi yarışmasını kazanarak çocuklarımla beraber gittim. Açıkçası çocuklarla beraber güzel bir iftar ziyafeti çektik. Açık büfe iftar menüsü olduğu için ve 17 saat süren oruç sonucunda tabaklarımızı tıka basa doldurduk. Neler yemedik ki; İftariyelik şarkuteri tabağından sonra mercimek çorbası ve sonrasında Ana yemeklere geçtik. Bir baktım tabağımda, döner, iç pilavlı kuzu tandır, kuzu pirzola, biftek, minik bir parça dil balığı, kızartma ne ararsanız vardı: içecek olarak su, çay ve Osmanlı şerbetleri tercih ettim.Ana yemek bitiminde tatlı büfesine geçtim ve ikinci defa kendimi kaybedebilirdim ki frenledim. Fıstıklı dolama, kazandibi papayalı meyve kup, dondurma ve arkasından kahve ile finali yaptım. Açık büfeden deneyebildiğim birçok lezzet başarılıydı sadece mercimek köfte ve çerkez tavuğu istediğim gibi değildi.Restaurantın terasında boğaza karşı ve canlı fasıl dinletisiyle muazzam bir iftarı geride bırakmış olduk dün gece. Bu arada iftar menüsü 255 tl.